EN | PT | TR | RO | BG | SR
;


NEXT TOPIC

4.4. Biyografik Araştırma Yöntemi




4.4.2. Biyografik Yöntemin Avantaj ve Dezavantajları


Biyografik yöntemin temel avantajı, öncelikle incelenen olay veya olgunun öznel boyutunu dikkate almasıdır. Bu öznel boyut doğrudan özne tarafından sunulmakta, böylece verilerin dürüst olması sağlanmaktadır. Ancak birçok yazar, bir olgu ya da olayın öznel boyutuna yapılan aşırı vurgunun, elde edilen araştırma sonuçlarının nesnelliği ve güvenilirliği açısından risk oluşturduğuna inanmaktadır. Biyografik yöntemin bu sorunu, tamamlayıcılık ilkesi uygulanarak çözülmektedir. Bu ilke, birbirini tamamlayan farklı veri kaynaklarının kullanılması anlamına gelir. Biyografik yöntem söz konusu olduğunda bunlar, kişisel belgelerin eksik bıraktığı nesnel veriler olarak kabul edilen kurumsal verilerdir. 

Biyografik yöntemin bir diğer avantajı da araştırma sürecine getirdiği zamansal boyuttur. Bilgi kaynakları çoğunlukla incelenen olayın gerçekleşmesinden hemen sonra oluşturulmuştur. Diğer yöntemlerden farklı olarak biyografik belge yöntemi, bireyin sosyal süreçlerdeki rolüne yönelik tek yöntemdir. Ayrıca, olayların katılımcının kişiliğinin gelişimini nasıl etkilediğini ve katılımcının hem kendi sorunlarına hem de sosyal çevrenin sorunlarına nasıl tepki verdiğini açıklar (Pečujlić & Milić, 1995, s. 140). Son olarak, bu modelin avantajlarından biri, veri toplama sürecinde araştırmacının varlığını gerektiren diğer kaynaklara kıyasla kontrol edilmesi çok daha kolay olan deneyimsel materyal kaynaklarıyla ilgilidir.

Bununla birlikte, biyografik verilerin, öncelikle öznellikleri nedeniyle avantajlardan çok dezavantajlara sahip olduğu söylenebilir. İlk sorun ya da dezavantaj, verilere erişilememesidir. Az miktarda kişisel belgenin araştırmacılar tarafından erişilebilir olması, onları biyografi gönderme çağrılarını ilan etmeye zorlamakta, bu da özgünlük sorunu gibi başka bir soruna yol açmaktadır. Aynı sorun, araştırmanın amacına uygun olarak tasarlanmış kaynaklarda, yani sözlü olarak toplanan sıralı kaynaklarda (anlatı biyografileri) da ortaya çıkmaktadır. Bu tür kaynaklarla ilgili sorun aslında araştırmacının kaynağın gelişimini etkileme derecesidir. Böyle bir sorunun çözümü, konunun ve araştırma hedeflerinin mümkün olduğunca kesin bir şekilde tanımlanmasında ve ardından araştırmanın mümkün olan en geniş deneyimsel çerçevesinin belirlenmesinde bulunabilir. Belge oluşturma süreci çok yavaş, uzun süreli ve büyük mali kaynaklar gerektirir (Pečujlić & Milić, 1995, s. 140). Kişisel belgeler yöntemi kullanılırken karşılaşılabilecek bir diğer sorun da katılımcıların/cevaplayıcıların seçimidir. Son olarak, kişisel belgeler yöntemi kullanılırken karşılaşılabilecek sonuçların temsil edilebilirliği sorunu vardır ve bu sorun hem örnekleme hem de araştırma sonuçlarının analizi ve sunumuyla ilgilidir.